Optimum Denge Modeli

Bu yazımda size, 2014 Şubat’ında katıldığım, hayata bakışımı değiştiren, farkındalığımı arttıran bir eğitimden ve felsefesinden bahsetmek istiyorum. Eğitim “Optimum Denge Modeli” (ODM), eğitmen ise Tamer Dövücü.

Toplamda 3 basamakta verilen eğitimin ilk 2 basamağı genel katılıma açık, 3.basamak daha teknik bilgiler içerdiğinden sadece psikolog, psikiyatristler katılabiliyor. Ben sadece birinci basamağa katılabildim. Ben katıldığımda Cuma’ları da içerecek şekilde 2 haftasonu olarak toplam 6 gün süren bu basamak şimdi 5 güne düşürülmüş ve bu basamakta, modelin temeli ve teorik kısmı anlatılıyor. İkinci basamakta ise teorinin nasıl pratiğe geçirileceği anlatılıyor ve bu basamak da 9 gün sürüyor. Hangi tarihlerde, hangi şehirlerde eğitim olacağını da bu linkten öğrenebilirsiniz.

Eğitimdekileri detaylı bir şekilde anlatan Tamer Hoca’nın aynı adı taşıyan kitabı da çıktı. Eğitimin yerini tutmasa da eğitimin yapılmadığı şehirlerde oturanlar, zaman sorunu yaşayanlar bu kitaptan da faydalanabilirler. Ancak fırsat yaratıp bu eğitime katılmanızı şiddetle tavsiye ederim 🙂

Eğitime katılmanız için sizi teşvik etmek amacıyla kısaca kendi anladığım kadarıyla madde madde eğitimde benim önemli gördüğüm bölümleri açıklayayım. Ancak Tamer Hoca’nın da eğitimin başında anlattığı gibi, siz ne kadar hazırsanız eğitimden o kadar şey alırsınız. Bu nedenle eğitime birden çok defa katılan çok kişi var, ve her seferinde başka tecrübelerle katıldıklarından daha farklı çıkarımlarda bulunabiliyorlar.

  • Modele sadece “kişisel gelişim” açısından bakılmamalı. Kişisel gelişim yönü olmakla birlikte felsefe ve psikopterapiyi de baz alıyor Tamer Hoca. Zaten NLP’yi (Neuro Linguistik Programlama) de Türkiye’ye getiren ve Erickson psikoterapi ile ilgili eğitimler de veren birisi.
  • Eğitimin amacını kendini anlamak, insanı anlamak, hayatı anlamak olarak özetleyebilirim. Hayatı anlamak dışa yönelik bir yolculuktur. Bizi başarı, yaratıcılık ve alçakgönüllülüğe götürür. Kendini anlamak içe doğru bir yolculuktur. Bizi aydınlanmaya ve huzura götürür. İnsanı anlamak ise hem içe hem dışa yönelik bir yolculuktur. Bizi mutluluğa, bilgeliğe ve uyuma götürür.
  • ODM’ye göre dengelenmesi gereken beş temel durumdan bahsedebiliriz.
    • “Başarı” ve “Huzur”u dengelemek,
    • “Ben” ve “Biz”i dengelemek,
    • Ego‘yu dengelemek,
    • Bilinç ve bilinçaltını dengelemek,
    • Akıl-Emek-Yürek üçlüsünü dengelemek.
      Bunlar kişiyi mutluluğa götüren şeylerdir. Uçlara gitmekse mutluluk değil sadece haz verir ve onu dengeleyemezsiniz. Çünkü aynı hazzı korumak için insan hep daha fazlasını yapmak zorundadır. Bu da bir süre sonra bağımlılık oluşturur ve rahatsızlık verir.
  • Tüm haritaları birleştirdiğimizde dört temel fonksiyon görürüz. İnsan ya içe dönük ya da dışa dönüktür; veya içinde bulunduğu çevreyle uyumlu ya da uyumsuzdur. ODM’ye göre; dışa dönük uyum “başarı”; dışa dönük uyumsuzluk “kaygı” denilen şeydir. İçe dönük uyumsuzluk “depresyon” ; içe dönük uyum ise “huzur” denilen şeydir. İnsanlar bu dördü arasında yaşamları boyunca gidip gelirler. Bu fonksiyonları ve Optimum Denge‘nin nerede kurulduğunu x ve y koordinatlarıyla grafikte gösterecek olursak;ODM2
  • Yine aynı koordinat düzlemine, benim daha çok ilişki kurabildiğim, insan doğasına ait iki temel bileşen olan “Yapmayı” ve “Bilmeyi” koyarsak aşağıdaki şekil oluşuyor. Buradaki mantığı iş yaşamı üzerinden örnekle açıklayacak olursam; bildiğimiz şeyi yaptığımız zaman “Başarı”lı oluyoruz. Sonra terfi alıyoruz, sorumluluklarımız değişiyor, tam olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz ama yapmaya devam etmemiz gerekiyor ve “Kaygı” duyuyoruz. Bir süre çabalıyoruz ama sonrasında bilmediğimiz halde yapmaya çabalamaktan vazgeçiyoruz, yani yapmamayı tercih ediyoruz, işte o zaman da “Depresyon”a giriyoruz. Son olarak bu durumu kabullenip, bilmediğimizi bilme, ancak yeniden öğrenme isteğine kavuşma haline doğru gidince de “Huzur”a ermiş oluyoruz.  ODM1
  • Bu karelerde herkes farklı süreler geçirebilir, kimisi hızlı öğrenme becerisiyle bilmek kısmından bilmeme kısmına uzunca bir süre geçmeyebilir ve başarılı olarak kalabilir, kimisi çok hızlı bir şekilde depresyondan çıkıp, tekrar yapma gücünü kendinde bulabilir. Burada önemli olan bu döngünün yaşanması gereken bir süreç olduğunu bilmek, hangi karede yer aldığımızın farkında olmak ve bir sonraki basamağa doğru ilerleyebilmek.
  • Bu düzlemde, bence vurucu olan bir diğer kısım ise “Başarı”nın iş yaşamı için geçerli olduğu, “Huzur”un ise özel hayat için geçerli olduğu gerçeği. İş yaşamında “Huzur”lu olayım, özel hayatta “Başarılı” olayım gibi beklentiler çok gerçekçi değil. Zaten bu yüzden hayatta mutlu olabilmek için her iki kareye de yatırım yapmak gerekiyor, ve “Optimum Denge” de bu alanda sağlanıyor.
  • Bunların dışında doğal, düzenleyici sistemler; kişilerin farklı ortamlarda sergiledikleri farklı kimlikler, eşler arasındaki veya ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkilerin nasıl dengeleneceği ile ilgili, ve saymayı unuttuğum bir çok alanda bilgi sahibi oluyorsunuz.

Eğer biraz uzunca özet halinde anlattığım konular ilginizi çekiyorsa kitabı alıp biraz daha detayları anlamanızı ve eğitime katılmanızı tekrar tavsiye ediyorum.

11010 Toplam Okunma 1 Bugün Okunma

You may also like...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

%d bloggers like this: