Önceliklerimiz..

Sakin ol ve önceliklerini belirle…

Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Geriye dönüp baktığımda 2014’ü kişisel olarak pek iyi bir yıl olarak değerlendiremeyeceğim, çünkü olumsuz tarafları olumlulara göre daha ağır basıyor benim için. Ama ne olursa olsun, başımıza gelenlerden dersler çıkarmak ve hayatımızı buna göre şekillendirmek bizim elimizde ve daha mutlu yaşamak istiyorsak yapmamız gereken de tam olarak bu.

Yaşamımız sürüp giderken bazı dönüm noktalarında kararları biz veriyoruz. Steve Jobs’ın da ünlü konuşmasında (Stay Hungry, Stay Foolish) bahsettiği gibi noktaları ileriye doğru birleştiremiyoruz, ancak geriye baktığımızda aldığımız kararların yerli yerine oturduğunu ve bizi şu anda olduğumuz insan haline getirdiğini görüyoruz. Ancak kontrol delisi biri olmamdan ötürü kabullenememe rağmen bazı kararları biz veremiyoruz, tercihi biz yapmıyoruz, başımıza gelenleri yaşıyoruz. Bu noktada başımıza gelenler de ciddi dönüm noktaları olabiliyor hayatımızda, ve bir öncekilerin aksine bu olaylar başımıza geldiği anda dönüm noktası olduğunu anlıyoruz.

Peki ne yapıyoruz böyle bir durumla karşılaşınca? Önceliklerimizi yeniden gözden geçiriyoruz. Dönüm noktası olaydan sonra nasıl davranacağımızla ilgili kararlar alıyoruz, belki belirli bir süre bu kararlara uyuyoruz ama sonra hayat mücadelesinde koşturmacaya dalıp yine önceliklerimizi ve aldığımız kararları unutuyoruz.

Aile, Kariyer, Para, Sağlık, Arkadaşlar, Bilgi, Seyahat, Mutluluk, Aşk, Eğlence, Macera vs.

2014’te başımıza sağlıkla ilgili bir sorun geldiği için önceliklerimi buna göre belirlemek kaçınılmaz benim açımdan. Bunun üzerine yıl boyunca kafa yorduğum için, aslında tek önceliğin bizim ve sevdiklerimizin sağlığı olduğu gerçeği benim için çok net. Dolayısıyla artık günlük hayatta karşıma çıkan olumsuz olayları bu kritere göre değerlendirince normalde sinirlendiğiniz, kızdığınız, kötü hissettiğiniz, mutsuz olduğunuz bir çok olayın anlamını yitirdiğini farkediyorsunuz. Olaylar sizin onlara atfettiğiniz önem kadar sizi etkileyebilir. Dolayısıyla olumsuz olayların gözünüzdeki önem derecesini azalttığınızda sizi olumsuz etkilemesi düzeyini de düşürmüş oluyorsunuz.

Tabi ki bu, herşeyden elini eteğini çekmiş, hırslarından arınmış bir şekilde “bohem” bir hayat süreceğimiz anlamına gelmiyor. Ancak çoğu zaman karşımıza çıkan olumsuz olayların aslında çok da önemli olmadığı gerçeğini düşününce neyi kazanmış oluyoruz? İçinde bulunduğumuz durumdan kurtulmak için daha sağlıklı bir şekilde düşünüp, çözümler üretip, kararlar alıp hayata geçiriyoruz ve olumsuz ruh halinden daha hızlı şekilde kurtuluyoruz. Bu düşünce yaklaşımı, daha mutlu bir hayat sürmemizi sağlıyor bence.

Toparlayacak olursam, 2015’in ilk gününde hayatta sizin için neyin önemli olduğunu düşünün. Daha önce düşündüm, biliyorum demeyin, tekrar düşünün, karar verin ve bunu yıl boyunca görebileceğiniz bir yere yazın. Yıl boyunca yaşayacağınız sıkıntılarda önceliğinizi görmeniz, olaya buna göre önem atfetmeniz daha sağlıklı ve yerinde tepkiler vermenizi sağlayacaktır. Aşağıdaki resimdeki sözü de aklınızda bulundurmayı unutmayın…

Öncelikleriniz sizin önceliğim diye söyledikleriniz değildir. Onlar nasıl yaşadığınızla anlaşılır.

2015’in hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak çok daha mutlu olacağımız bir yıl olmasını diliyorum.